Sabır, beş kısma ayrılır :
1 - Vacib,
2 - Mendub,
3 - Haram,
4 - Mekruh
5 - Mubah
1 - Vacip olan sabır üç nevidir :
- Birinci nevi, haram ve yasaklara karşı yapılan sabırdır.
- İkinci nevi, farz ve vaciplerin edaları üzerine sabırdır.
- Üçüncü nevi, hastalık ve fakirlik gibi kulun tesiri olmayan musibetlere karşı yapılan sabırdır.
2 - Mendub olan sabır :
- Mekruhlara karşı yapılan sabırdır.
- Müstahabların edaları üzerine sabırdır.
- Yapılan bir zararın mislini yapıp, fazlasını yapmamaya sabretmektir.
3 - Haram olan sabrın da bir kaç nevi vardır :
- Yemeyip, içmeyip ölünceye kadar sabretmek haramdır.
İmam Tavus ile İmam Ahmed dediler ki, her kim açlıktan çaresiz kalıp da ölmüş hayvan etini veya kanını yemeyip ölürse cehenneme girer.
Eğer "dilenmekten başka çaresi olmayan kimsenin dilenmeyip sabretmesinin hükmü nedir" diye sorulursa buna şöyle cevap verilir:
Bu sabrın hükmünde iki görüş vardır:
- Bir görüşe göre bu sabır haramdır,
- Diğer bir görüşe göre ise, bu sabır mübahdır.
Bu iki görüşden bence daha doğru olanına göre, o kimsenin dilenmeyip sabretmesi caizdir.
Ahmed b. Hanbel'e: "o kimsenin dilenmediği takdirde ölmesinden korkulur" diye sorulduğunda, o da:
"ölmez ölmez, Allah onun rızkını verir. Allah Teala, onun ihtiyacını ve dilenmeyi terk etmesindeki samimiyetini görünce rızkını bahşeder." diye cevap vermiştir.
Buna göre Ahmed b. Hanbel (r.a),dilenmeyi her halükarda menetmiştir. Fakat Ahmed b. Hanbel ve İmam Şafii mezhebinden olan diğer bir çoklarına göre ise, o kimsenin dilenmesi vaciptir. Şayet dilenmeyip ölürse günahkar olur. Çünkü dilenmek onu ölümden kurtarır.
Bir insanın, üzerine yırtıcı hayvanın veya yılanın ya da yangın, taşkın vs. veya bir kafirin öldürmek için geldiğini gördüğü halde kaçmayıp sabretmesi haramdır.
Fakat müslümanlar arasında bir fitne ve savaş çıktığında teslim olup sabretmesi mubahtır, hatta müstahabdır. Nitekim bir çok naslar buna delâlet etmektedir. Resul-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem)'den bu konu hakkında sorulduğunda şöyle buyurmuştur:
"Adem aleyhisselam'ın iki oğlundan hayırlı olanı gibi ol." (Kabil'in öldürdüğü Habil kasdedilmiştir.)
Diğer bir rivayette:
"Öldürülmüş olan Allah'ın kulu gibi ol, öldüren Allah'ın kulu gibi olma!"
Diğer bir rivayette ise:
"Bırak onu kendi günahını da senin günahını da taşısın!".
Diğer bir rivayette de:
"Kılıcın parıldaması seni ürkütürse, seni öldürünceye kadar elinle yüzünü kapat!"
Allah Teala, Adem aleyhisselam'ın iki oğlundan teslim olanın hayırlı olduğunu açıklamış ve bununla onu medhetmiştir.
Fakat bir kafir bir müslümanı öldürmek istediğinde müslümanın nefsini müdafaa etmesi ise vaciptir. Çünkü cihaddan maksad bir müslümanın kendini ve diğer müslümanları müdafaa etmesidir.
Ama bir kimse, malını ve canını müdafaa etmek için hırsızlarla çatışmaya girmeli mi yoksa teslim mi olmalıdır?. Bu konuda ihtilaf vardır. Fakat masum olan bir kimsenin müdafaa edilmesinin vacip olduğunda alimler ittifak etmişlerdir.
Bir kimse, bir şahsın kendisine veya zevcesine tecavüz etmek istediğinde o şahsın buna karşı sabretmesi kesinlikle caiz değildir.
4 - Mekruh olan sabrın da bir çok kısımları vardır :
- Birincisi, bir kimsenin kendi bedenine zarar verecek şekilde yemeyi, içmeyi, giyinmeyi ve zevcesiyle cinsi münasebeti terkederek sabretmesi mekruhtur.
- İkincisi, zevcesinin cinsî münasebete ihtiyacı olduğu halde onunla birleşmeyerek sabretmesi mekruhdur.
- Üçüncüsü, mekruh olan işleri yapmaya sabretmek mekruhdur.
- Dördüncüsü, müstahap olan işleri yapmamaya sabretmek mekruhdur.
5 - Mubah olan sabır :
Mükellefin, yapıp yapmaması arasında muhayyer olduğu bir işi yapmamaya veya yapmaya sabretmesi mübahdır.
Netice olarak :
- Vacibi yapmaya sabretmek vaciptir.
- Vacibi yapmamaya sabretmek haramdır.
- Harama karşı sabretmek vacibdir.
- Haramı işlemeye sabretmek de vaciptir.
- Müstahabı yapmaya sabretmek müstahabdır.
- Müstahabı yapmamaya sabretmek mekruhdur.
- Mekruhu terketmeye sabretmek müstahabdır.
- Mekruhu işlemeye sabretmek mekruhdur.
- Mubahı işlememeye sabretmek mübahdır.
En iyisini Allah bilir.
( İbni Kayyim el-Cevziyye,Uddetü's-Sabirîn ve Zahîretû'ş-Şâkirîn )
(( Sabredenler ve Şükredenler ))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder