Pazartesi, Ağustos 13, 2018

Bakara Sûresi 261.Ayet-i Kerîmesi: Mallarını Allah Yolunda Harcayanların Durumu



بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
مَثَلُ الَّذ۪ينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ اَنْبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ ف۪ي كُلِّ سُنْبُلَةٍ مِائَةُ حَبَّةٍۜ وَاللّٰهُ يُضَاعِفُ لِمَنْ يَشَٓاءُۜ
 وَاللّٰهُ وَاسِعٌ عَل۪يمٌ

"Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz tane bulunan bir tohum gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir."  (Bakara Sûresi 261.Ayet-i Kerîmesi)

Cuma, Ağustos 10, 2018

Tevekkül : Ayakta Tutan Güç



بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ العَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ
وَ ﺁلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينْ
Bir işe başlarız; üstesinden gelemeyeceğimizi anlayınca; paniğe kapılırız; işte o zaman, “bana yardım et” diyeceğimiz birini ararız. Bulunca da ona güvenip dayanırız. Yani onu kendimize vekil ediniriz.
el-Vekîl, Yüce Rabbimizin güzel isimlerindendir: Esmâ-i Hüsnâ’dandır. Kendisine güvenilip dayanılan demektir. Kullarının rızkına kefîl olan demektir. Vekîl’e güvenene mütevekkil denir.
Mütevekkil de Peygamber Efendimizin isimlerinden biridir. Allah Teâlâ ona:
“Ben sana Mütevekkil adını verdim” buyurmuştur.
(Buhârî, Büyû‘ 50, Tefsîr 48/3)

Ona neden Mütevekkil demiştir?
Sadece Allah’a güvenip dayandığı için… Aza kanaat ettiği için… Sıkıntılara sabrettiği için…  Zaten mü’minler de yalnız Rablerine dayanıp güvenirler. Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a sığınırlar. Çünkü O, kendisine güvenen herkese tek başına yeter. Allahu Teâla Yüce Kitabı Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurmaktadır:
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ

 وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْهُمْ ا۪يمَاناً وَعَلٰى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَۚ

"Mü'minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler."
(Enfâl Sûresi; 2.Ayet-i Kerîmesi)

وَتَوَكَّلْ عَلَى الْحَيِّ الَّذ۪ي لَا يَمُوتُ وَسَبِّـحْ بِحَمْدِه۪ۜ

وَكَفٰى بِه۪ بِذُنُوبِ عِبَادِه۪ خَب۪يراًۚۛ

"Sen, o ölümsüz ve daima diri olana (Allah'a) tevekkül et. O'nu her türlü övgüyle yücelterek tesbih et. Kullarının günahlarından hakkıyla haberdar olarak O yeter!" 
(Furkân Sûresi; 58.Ayet-i Kerîmesi)

وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُۜ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِ فَهُوَ حَسْبُهُۜ

 اِنَّ اللّٰهَ بَالِغُ اَمْرِه۪ۜ قَدْ جَعَلَ اللّٰهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْراً

"Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah'a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şeye bir ölçü koymuştur."  
(Talâk Sûresi; 3.Ayet-i Kerîmesi)

Uygulamalı Tevekkül Dersi
Sevgili Efendimiz her şeyi olduğu gibi bize tevekkülü de öğretti. Onun hicreti, bir tevekkül dersidir. Hicret ettiğini kâfirler görmesin diye, yola gündüz değil, gece çıktı. Medine’ye gidecekti. Ama o, Medine tarafına değil, tam aksi yöndeki Sevr dağına gitti. Oradaki bir mağarada üç gün saklandı. Buna rağmen kâfirler onların izini buldular; mağaranın önüne gelip dayandılar. Acaba tedbir bir fayda vermemiş miydi? Yol arkadaşı çok endişeliydi. “Biri ayağının dibine baksa, bizi görecek” dedi. Fakat Rasûlullah’ın kalbi çok rahattı. Çünkü o tedbirini almış, gerisini Allah’a bırakmıştı. Yol arkadaşına:
“Ebû Bekir!” dedi. “Üçüncüleri Allah olan iki kişiyi sen ne zannediyorsun?”
Kâfirler onları görememişti. Daha doğrusu Cenâb-ı Mevlâ onları kâfirlere göstermemişti. Demek ki aldıkları tedbir ve ettikleri tevekkül güzel sonuç vermişti. 
(Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 1)

Vekîl’e Tevekkül
Sevgili Efendimizin Allah’a tevekkülündeki derinlik, dualarında daha iyi görülür. Onun şu duasındaki engin tevekkülü ve derin teslimiyeti sezmeye çalışalım:
“Allahım! Sana teslim oldum, Sana inandım, Sana güvendim. Yüzümü, gönlümü Sana çevirdim, Senin yardımınla düşmanlara karşı mücadele ettim. Kitabın ile hükmettim. Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim, açığa vurduğum ve Senin benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle! Öne geçiren de Sen, geride bırakan da Sensin. Senden başka ilâh yoktur.”
(Buhârî, Teheccüd; Müslim, Müsâfirîn 199)

Yatağa yatarken okuduğu dualar da onun tevekkül ve teslimiyetini ayan beyan gösterir:
“Allahım! Kendimi Sana teslim ettim. Yüzümü Sana çevirdim. İşimi Sana ısmarladım. Sırtımı Sana dayadım. Ümit bağladığım Sen, korktuğum yine Sensin. Senden kaçıp sığınacak ve Senin elinden kurtulacak bir yer varsa yine Sensin. İndirdiğin kitabına, gönderdiğin Peygamberine iman ettim.”
(Buhârî, Daavât 6; Müslim, Zikr 56)

Dünya Bir Araya Gelse
Peygamber Efendimizin İbni Abbâs’a öğrettiği bir hayat görüşü, bir tevekkül anlayışı var. Gerçek tevekküle ulaşabilmek için bu anlayışa sahip olmak gerekir.
عن أبي العَبَّاس عَبْدِ اللهِ بنِ عَبْاسٍ رَضي اللهُ عنهما قال: كُنْتُ خَلْفَ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم يًوْماً، فقال: " يا غُلامُ، إنِّي أُعَلِّمُكَ كلِماتٍ: احْفَظِ اللهَ يَحْفَك، احْفَظِ اللهَ تَجِدْهُ تُجاهَك، إذا سأَلْتَ فاسْأَلِ اللهَ، وإذا اسْتَعنْتَ فاسْتَعِنْ باللهِ، واعْلَمْ أنَّ الأُمَّة لَو اجْتَمَعَتْ على أَنْ يَنْفَعُـوكَ بِشَيءٍ لَمْ يَنْفَعُوكَ إلا بِشَيْءٍ قدْ كَتَبَهُ اللهُ لَكَ، وإن اجْتَمَعُوا على أن يَضُرَّوكَ بِشيءٍ لَمْ يَضُروكَ إلا بِشَيء قد كَتَبهُ اللهُ عَلَيْكَ، رُفِعَتِ الأقْلامُ وَجَفَّتِ الصُّحُفُ".

رواه الترمذي وقال:حديث حسن صحيحٌ .

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem sevgili yeğenine şöyle buyuruyor:
“Yavrucuğum! Bir şey isteyeceksen Allah’tan iste. Yardım dileyeceksen, Allah’tan dile! Bütün bir ümmet toplanıp sana fayda temin etmeye çalışsa, ancak Allah’ın senin için takdir ettiği faydayı temin edebilir. Ve bütün ümmet sana zarar vermeye kalksa, ancak Allah’ın senin hakkında takdir ettiği zararı verebilir. Çünkü artık kaderi yazan kalem yazmaz olmuş, yazdığı yazılar değişmeyecek şekilde kesinleşmiştir.” (Tirmizî, Kıyâmet 59)

Kuşlar Gibi
Peygamber Efendimiz tıpkı kuşlar gibi Allah’a güvenip dayanmamızı tavsiye ediyor. Onların her Allah’ın günü, tam bir teslimiyet içinde yuvalarından ayrıldığını, rızıklarını bulamama korkusuna kapılmadığını, günün sonunda, karınlarını doyurmuş olarak yuvalarına döndüğünü hatırlatıyor. Biz de Mevlâmıza tevekkül etmeye daha evimizden çıkarken başlamalıyız ve Sevgili Efendimiz gibi:
“Bismillâh, tevekkeltü alellâh, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” demeliyiz.
(Ebû Dâvûd, Edeb 103; Tirmizî, Daavât 34)
Bu duanın mânası da pek güzeldir:
“Allah’ın adıyla evimden çıkıyorum. Allah’a dayanıp tevekkül ettim. Günahtan kaçacak güç, ibâdet edecek kuvvet ancak Allah’ın yardımıyla kazanılabilir.”

Allah Bana Yeter
Hz. İbrâhim’i ateşe attıkları zaman, duaların en güzeliyle Rabbine tevekkül etmiş, “Hasbünâllah ve ni’me’l-vekîl” demişti. “Allah bana yeter; O, ne güzel vekildir.”
Aynı duayı Peygamber Efendimiz de yaptı. Uhud yenilgisinden sonraydı. “Düşman tekrar saldırmaya hazırlanıyor” dediklerinde, “Hasbünallah ve ni’me’l-vekîl” buyurdu. (Buhârî, Tefsir 3/13)

Sevgili Efendimiz, çok korkup üzüldüğümüz zaman da böyle dememizi bize öğretti. Bir gün ashâbıyla sohbet ediyordu:
Onlara kıyametin pek yakın olduğunu hatırlattı. Aklı başında olan bir kimsenin, bu durumda gamsız, kedersiz olamayacağını söyledi ve şöyle buyurdu:
“Sûr’u üfleyecek melek, ona ağzını dayamış, kendisine ‘üfle!’ diye emredilmesini beklerken ben nasıl sevinebilirim?” Ashâb-ı kirâm buna pek üzüldü. İşte o zaman onlara “Hasbünâllah ve ni’me’l-vekîl, tevekkelnâ âlellâhi Rabbinâ:
“Allah bize yeter; O, ne güzel vekildir; Rabbimiz olan Allah’a tevekkül ettik” demelerini tavsiye etti.
(Tirmizî, Kıyamet 8; Tefsîr 39/7)

Bu güzel duayı biz de dilimizden düşürmemeliyiz.

Yazar     : Prof. Dr. Mehmet Yaşar KANDEMİR
Kaynak : www.siyerinebi.com

İstiâze : Âlemlerin Rabbine Sığınmak

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ 
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ والصَّلاةُ والسَّلامُ عَلَى رَسولِ اللَّهِ وَعَلَى آلِهِ وَأَصْحابِهِ أَجْمَعِينَ
قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ: إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) كَانَ يَدْعُو يَقُولُ:
”اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الشِّقَاقِ وَالنِّفَاقِ وَسُوءِ الْأَخْلاَقِ “

Ebû Hureyre'nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle dua ederdi:
"Allah'ım! Bozgunculuktan, münafıklıktan ve kötü ahlaktan sana sığınırım."
(Ebû Dâvûd, Vitr:32; Nesâî, İstiâze:21; DİB Hadislerle İslam C:1 Sh:159)
basmalah_sparkling

Arama Motoru / Search