Salı, Aralık 06, 2011

Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir.



Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur.
Ferâiz-i İlâhiye ise hafiftir, azdır.
Allah’a abd ve asker olmak, öyle lezzetli bir şereftir ki, tarif edilmez.
Vazife ise, yalnız bir asker gibi, Allah nâmına işlemeli, başlamalı.
Ve Allah hesâbiyle vermeli ve almalı.
Ve izni ve kanunu dairesinde hareket etmeli, sükûnet bulmalı.
Kusur etse istiğfar etmeli :
Yâ Rab ! Kusurumuzu affet. Bizi kendine kul kabul et.
Emânetini kabzetmek zamanına kadar bizi emânette emîn kıl. Amin!”
demeli ve O'na yalvarmalı.
(Risâle-i Nur Külliyatı’ndan Sözler Risâlesi, Altıncı Söz, sh. 33) 

اشرح قلبي بالإيمان

اشرح قلبي بالإيمان وأنر دربي يا رحمن
ربي انك أنت الهادي في كل زمان ومكان

ايماني بك سر وجودي عند قيامي عند قعودي
او بصيامي لك وسجودي يا مبدع خلق الانسان

اشرح قلبي بالايمان وانر دربي يا رحمن
ربي انك انت الهادي في كل زمان ومكان

كيف يسير الكون الشاسع !
كيف ينير القمر الطالع !
كيف يطير الطير الوادع لولا فضلك يا منان !

اشرح قلبي بالإيمان و أنر دربي يا رحمن
ربي انك أنت الهادي في كل زمان ومكان

أنت البارئ أنت القاهر أنت الباسط أنت القاهر
أنت الواهب أنت الناصر
ارحمنا يا ذا الإحسان

 اشرح قلبي بالإيمان وأنر دربي يا رحمن
ربنا انك أنت الهادي في كل زمان ومكان



Pazartesi, Aralık 05, 2011

İnsan bir yolcudur.


بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحيمِ
وَمَا هٰذِهِ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا اِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌ
وَاِنَّ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ لَهِىَ الْحَيَوَانُ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
İ’lem eyyühe’l azîz!
İnsan bir yolcudur. Sabâvetten gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder. Her iki hayatın levazımatı, Mâlikü’l-Mülk tarafından verilmiştir. Fakat o levazımatı, cehlinden dolayı tamamen bu hayat-ı fâniyeye sarf ediyor. Halbuki, o levazımattan lâakal onda biri dünyevî hayata, dokuzu hayat-ı bakiyeye sarf etmek gerektir. Acaba birkaç memleketi gezmek için hükûmetten yirmi dört lira harcırah alan bir memur, ilk dahil olduğu memlekette yirmi üç lirayı sarf ederse, öteki yerlerde ne yapacaktır? Hükûmete ne cevap verecektir? Böyle yapan kendisine akıllı diyebilir mi?
Binaenaleyh, Cenâb-ı Hakk her iki hayat levazımatını elde etmek için yirmi dört saatlik bir vakit vermiştir. Çoğunu aza, azını çoğa vermek suretiyle, yirmi üç saat kısa ve fâni olan dünya hayatına, hiç olmazsa bir saati de beş namaza ve bâki ve sonsuz uhrevî hayata sarf etmek lâzımdır ki, dünyada paşa, âhirette gedâ olmasın!
 ‘’Bu dünyâ hayâtı bir eğlenceden, bir oyundan başka (şey) değildir. Âhiret yurdu (na gelince:) Şüphe yok ki o, (asıl) hayâtın tâ kendisidir, (keşke bunu) bilmiş olsalardı... ‘’
(Ankebût Sûresi 64. Âyet-i Kerîmesi )
 ( Risâle-i Nur Külliyatı’ndan Mesnevi-i Nurîye , Onuncu Risale sahife 223, Envar Yayınları )

Cenâb-ı Hakkın âtâ, kazâ ve kader namında üç kanunu vardır.


Cenâb-ı Hakkın â, kazâ ve kader namında üç kanunu vardır.
İ’lem eyyühe’l-aziz!
Cenâb-ı Hakkın â, kazâ ve kader namında üç kanunu vardır.
Atâ, kazâ kanununu; kazâ da, kaderi bozar.
Meselâ: Bir şey hakkında verilen karar, kader demektir.
O kararın infazı, kazâ demektir.
O kararın iptaliyle hükmü kazâdan affetmek, atâ demektir.
Evet, yumuşak bir otun damarları katı taşı deldiği gibi, atâ da kazâ kanununun
kat’iyetini deler. Kazâ da ok gibi kader kararlarını deler.
Demek, âtânın kazâya nisbeti, kazânın kadere nisbeti gibidir.
Â, kazâ kanununun şumulünden ihraçtır.
Kazâ da kader kanununun külliyetinden ihracıdır.
Bu hakikate vakıf olan ârif,
Yâ İlâhî! Hasenatım senin ândandır. Seyyiatım da senin kazândandır.
Eğer ân olmasaydı helâk olurdum” der.
( Risâle-i Nur Külliyatı’ndan Mesnevi-i Nurîye ,Onuncu Risale sahife 206, Envar Yayınları )

basmalah_sparkling

Arama Motoru / Search