Allah (Celle Celâlühü), Vâcibu’l Vücûd’ dur ; Kâinat, Mümkinû’l Vücûd’dur.
Kâinatın vücudu imkânât içindedir.Ya’ni, varlığında zarûret yoktur.
Vücûdu sabit değil,devamlı tebeddüle,tağayyüre mahkûmdur.
Allah (c.c), Ezelî’dir, varlığına başlangıç yoktur.
Allah (c.c), Ebedî’dir, varlığına sonuç yoktur.
Muhâlifetün lil Havâdis‘ tir.
Öyle bir vücûdu var ki, bu dünyada neyi düşünürsen düşün onlara benzemiyor.
Vücûdu var, ama bunlara benzemiyor .
Vücûb-u Vücûd demek, ya’ni, Kıyam bi nefsihî’dir. Kendisi bizzat Kayyûm’dur.
Bütün dünya O’nunla kaimdir.
Son nokta Vahdaniyettir.
Ya’ni Allah(c.c) mürekkeb değil, maddeden mürekkebiyeti yoktur.
İki veya daha çok nesneden ibaret değil, bir tanedir.
Bir,iki,üç gibi sayılan cinsten değildir.
Ne zâtında, ne esmâsında, ne sıfatında, ne de ef’alinde şerîki yoktur, birdir.
Meselâ kâinât, mürekkebdir, yan yana iki madde bir araya gelmiştir.
Allah(c.c), öyle bir cins değildir, terkibi yoktur. Basit de değil..
Allah(c.c), Ne mürekkebtir, ne de basittir.
Mürekkebin zıddı olan basit cinsi de değil.
Basit, iki maddeden mürekkeb olmayan; bir maddeden mürekkeb olandır.
Ya’ni Rabbimizin varlığı madde ile değildir.
Besâtet ,terkib Allah (c.c) hakkında düşünülemez. Allah (c.c), Kesretten berîdir.
Bunlar Allah(c.c)’ nun Vücûb-u Vücûdunu ifade eden sıfatlar, Kayyûmiyet sıfatlarıdır
Bir de Hayat sıfatları var. Zâtî Sıfatlardır bunlar.
Meselâ Allah(c.c), Kayyûm denildiği zaman o altı sıfatı hatıra getirir.
Allah(c.c), Hayy ((Diri))’ dir denildiği zaman , yedi sıfatı subutiye hatıra gelir.
Hayat, yedi sıfat-ı selbiyeyi hatıra getirir.
Hayat, Altı sıfat-ı subutiyenin((Hayat ile beraber yedi sıfatın)) ana merkezidir.
O’nun için Hayyı Kayyûm, Allah’ın ism-i a’zamıdır.
Kayyûm, sıfat-ı subûtiyeyi hatıra getirir.
Hayy, sıfat-ı selbiyeyi hatıra getirir.
Allah(c.c), Vâcibu’l Vücûd’dur. Vücûdu sabittir.O vücûd , hayat varlığıdır.
Camidat değil.Yedi sıfat- subutiyeyi ve altı sıfat-ı selbiyeyi tazammun eden bir hayattır.
Envâr-ı Hayat’tır.Ya’ni bütün âlem , Allah(c.c)’nun varlığının nuruyla var olmuştur.
O’nun hayatı olmazsa alem ölür,gider.
Bütün kâinat O’na bağlıdır. O’nun hayatıyla hayattadır.
Allah’c.c) Sâmed’dir. O,Hiç kimseye muhtaç değildir. Her şey, O’na muhtaçtır.
‘’O,Hiç kimseye muhtaç değildir’’ kelimesi ile altı sıfat-ı selbiyeyi ifade eder.
‘’Her şey, O’na muhtaçtır ‘’ yedi sıfat-ı subutiyeyi ifade eder.
Ne kadar anlatılırsa anlatılsın, Kâinattaki Vücûb- Vücûd görünmez.
Ayine-i noksandır.Hem geniştir hem de (kâinât) ayinedarlık yapamıyor, illâ ki, insanda
bitiyor.Ya’ni anacak insan Esma-i İlâhiye’ye ayinedarlık yapabilir.
Vücûb-u Vücûd, tecelliyatı âlemde tam görünmüyor.
Ancak ayineyi insanda görünüyor.
Ya’ni, illa İnsanın ayine-i ruhundan anlaşılabilir.
Buradaki vücûddan murad en yüksek vücûddur.
Hayattır ama en a’la hayattır ki, benzeri yoktur.
İsim olarak düşündüğümüz zaman Hayyı Kayyûm bunu ifade eder.
Hayy’dır, Yedi sıfatı subutiye sahibidir.
Kayyûm’dur, Altı sıfat-ı selbiye sahibidir.
İkisinin mezciyle Cenâb-ı Mevlâ’nın İsm-i A’zamı tezahür eder.
İnsan, âlemde hangi ismi görürse ism-i ’zamı odur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder