Cumartesi, Aralık 12, 2015

Suriyeli çocuğun vasiyeti ‘’ Cennette yemek yiyeyim’’




Suriyeli mülteci bir kızın ölmeden önce yazdığı vasiyet mektubu, okuyanların yüreklerini dağladı.

Dünya en büyük mülteci krizlerinden birini yaşarken, Suriye’den ayrılmayan binlerce sivil, Esad ve Rus bombardımanının yanı sıra açlıkla pençeleşerek hayatta kalma mücadelesi veriyor. Yüzlerce çocuğun açlıktan ve bombalardan hayatını kaybettiği bu insanlık dramında, Suriyeli yavrular, yaşadıkları büyük acıları yazıya ve resimlere dökerek, feryatlarını dünyaya duyurmaya çalışıyor.

KÜÇÜK KIZ VASİYET MEKTUBU YAZDI

Geçtiğimiz haftalarda Türkiye'yi kurtarıcı olarak gösteren Suriyeli çocuğun resminin ardından yine Suriyeli küçük bir kızın yazdığı vasiyet mektubu, vicdanların nasırlaştığını bir kez daha gözler önüne serdi.

"BEN ÇOK AÇIM"

Sosyal medyada paylaşım rekorları kıran Suriyeli kız, çizdiği resimle tabutun içinde kendini tasvir ederken, ailesine yazdığı vasiyette,
 "Bu benim vasiyetimdir. Canım annecim! Senden benim güzel gülüşlerimi hatırlamanı ve yatağımı olduğu gibi bırakmanı istiyorum. Ve sen ablacığım! Arkadaşlarıma de ki: ’O açlıktan öldü...’ Ve sen abiciğim! Üzülme; ama, ikimiz birlikte, ’Biz açız!..’ dediğimizi hatırla. Ey Ölüm meleği! Acele et ve ruhumu al ki artık Cennette yemek yiyeyim. Ben çok açım. Ve ey ailem! Benim için korkmayın. Ben sizin yerinize de Cennette yiyebildiğim kadar çok yiyeceğim" diyerek, okuyanların yüreklerini parçaladı.

Pazar, Nisan 05, 2015

Prof.Dr.İlber Ortaylı'dan olay başkanlık açıklaması

CNN Türk’te Hakan Çelik’in sorularını yanıtlayan ünlü tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı, konu başkanlık sisteminin Türkiye’de işleyip işlemeyeceğine gelince olay yaratacak açıklamalar yaptı.
Türkiye’nin önemli tarihçilerinden Prof.Dr. İlber Ortaylı, ülke gündeminden düşmeyen ‘Türk tipi başkanlık sistemi’ tartışmalarına ilişkin ‘net’ konuştu:
“Ne başkanlığı kardeşim ya? Burası Uruguay mı?"
ÇÖKER O SİSTEM
Prof.Dr. İlber Ortaylı, “Ne başkanlığı kardeşim ya? Burası Uruguay mı? Bizde başkanlık sistemi olmaz. Canı başkan olmak istiyor olsun ama Türkiye o sistemi kaldırmaz. Çöker o sistem, daha çok çatışmayı artırır sadece” diye konuştu.
Seçim sonuçlarının çok büyük bir sürpriz yaratmayacağını savunan Ortaylı, seçimler nezdinde başkanlık sisteminin de halk tarafından onaylanacağını kaydetti.
BU SEÇİMDE DE AMAN CANIM OLUR
“Bu millet darbe anayasasına yüzde 92 verdi, başkanlık sistemi için de aynısını yapar” diyen Ortaylı, ‘aman canım’ düşüncesinin seçimlerde galip geleceğini söyleyip, “Bu seçimde de aman canım olur. Bu ülke küçük dünyaların büyük umutların ülkesi” dedi.
Prof.Dr. İlber Ortaylı şöyle devam etti: “Halkın ödeyeceği borçları, kredileri, küçük dünyaları ama büyük hayalleri var. ‘Aman canım verin gitsin’, ‘aman canım’ diye ev kadınları, kahvedeki adamlar söyler. Daha da önemli adamlara yakışmaz böyle şeyler ama maalesef bu ‘aman canımlar’ Türk siyasi hayatı için bir önem taşıyor” dedi.
HİTLER ALMANYASI ÖRNEĞİ
Bu noktada hayli ilginç biçimde sözü Hitler Almanyası’na getiren Ortaylı, günümüz Türkiye’si ile benzerlikler kurarak sözlerine şöyle devam etti:
“1933’teki Almanya’daki insanlar ne yaptı sanıyorsunuz. Hitler tarihin en korkunç totalitarizmiyle iktidara geliyor ve hep destek görüyor. Ne zamana kadar? Karşısındakiler birleşene kadar. İşte bu aman canım düşüncesidir. İşsizlerden çok işini kaybetmek istemeyen küçük burjuvalar bu kararı verir.”

Pazartesi, Mart 30, 2015

Türkiye'deki En Önemli Boşanma Sebepleri


Hukuk ve Hayat Derneği, geçen yıl yurt genelindeki boşanmaların nedenlerini, boşanan çiftlerin özelliklerini TÜİK'in boşanma verilerine göre değerlendirdi. Buna göre, 2011'de 592 bin 775 çift evlenirken 120 bin 117 boşanma gerçekleşti.

Geçen yıl yurt genelindeki boşanmaların nedenleri arasında ilk sırada “geçimsizlik” yer alırken boşanan çiftlerin % 40'ı evliliklerinin ilk beş senesinde, % 24'ü ise 16. senenin ardından eşleriyle yollarını ayırdı.

Boşanan erkeklerin ve kadınların büyük çoğunluğu lise mezunu çıkarken, onları üniversite mezunları takip etti. Boşanmaların en büyük kısmının ilk 5 yıl içinde olması da dikkat çekici oldu.

Boşanma davalarının % 29,1'i iki aydan az sürdü. % 24,9'u 2-4 ay, % 17,1'i 5-8 ay sürerken % 5'i 25-35 ay, % 3'ü ise 36 aydan fazla zaman aldı.

Çiftlerin % 40'ı ilk 5 sene içinde boşandı. Bir yıldan az süre evli kalanlar, boşananlar arasında % 3,6'yı oluştururken çiftlerin % 9,1'i ilk yılda, % 7,7'si ikinci yılda, % 7,3'ü üçüncü yılda, % 6,7'si dördüncü yılda, % 5,9'u ise beşinci yılda evliliklerini sonlandırdı.

Evliliklerinin 6-10'uncu yılı arasında boşananlar % 20,6 olurken % 24,1'i evliliklerinin 16. yılından sonra eşlerinden ayrıldı.

Temel neden geçimsizlik

Çiftlerin boşanma nedenlerinin büyük bölümünü “geçimsizlik” oluşturdu. Çiftlerin % 96,7'si bu nedenle evliliklerini sonlandırırken bunu % 2 ile “bilinmeyen” nedenler izledi.

116 bin 153 çiftin boşanma nedenini geçimsizlik oluştururken 85 çift zina, 35 çift cana kast, 288 çift ise terk edilmeleri gerekçesiyle ayrıldı.

Boşanan çiftlerdeki erkeklerin % 22,1'i 30-34 yaş arasında. 26 bin 499 erkek bu yaşlarda eşlerinden ayrılırken 35-39 yaş arasında boşanan erkeklerin oranı 18,6 oldu.

25-29 yaş arasında boşananların oranı % 15,5, 40-44 yaşlarında boşananların oranı % 14 oldu. 54 yaşın üzerindeki 10 bin 505 erkek, boşanan hemcinslerinin % 8,7'sini oluşturdu.

Kadınların % 20,7'si 30-34 yaşlarında eşlerinden ayrıldı. 25-29 yaşlarında ayrılanların oranı % 20.6, 35-39 yaşlarında boşananların oranı ise % 15,5 olduğu belirtildi. Geçen yıl boşanan kadınların 4 bin 852'sinin yani % 4'ünün 54 yaşının üzerinde olduğu tespit edildi.

Boşanan erkeklerin % 27'si, kadınların % 26,2'si lise mezunu çıktı. Boşananlar arasındaki üniversite mezunlarının oranı kadınlarda % 16,3, erkeklerde ise yüzde 15,4 oldu.

Boşanan kadınların % 2'si okuma yazma bilmeyen, % 3,3'ü ise ilkokul eğitimini terk eden kadınlardan oluştu. Erkeklerde ise boşananların binde 7'si okuma yazmaya bilmeyen, % 1,7'si ise ilkokul eğitimini terk edenlerden oldu.

Kaynak : Hürriyet

Türkiye'de En Büyük Boşanma Nedeni

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın araştırmasına göre artık Türkiye'de en büyük boşanma nedeni "aldatma"nın yerini ''sorumsuzluk ve ilgisiz davranma" aldı.
Türkiye'de boşanmaların en büyük nedeninin ''sorumsuzluk ve ilgisiz davranma'' olduğu belirlendi. 2006'lı yıllarda boşanma nedeni olarak ilk sırada yer alan ''aldatma'' ise, 2011 yılında daha gerilerde kaldı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2006 ve 2011 yıllarındaki araştırmalardan yola çıkarak beş yıllık sürede gerçekleşen boşanma oranlarının değişimini inceledi.
Buna göre 2006 yılında yüzde 1,5 olan 18 yaş üstü kişilerde boşanma oranı, 2011 yılında yüzde 2,2'ye yükseldi. Ayrıca 2011 yılı verilerine göre, 18 yaş üstü nüfusun binde 6'sının ayrı yaşadığı ortaya çıktı.
2011'de kişilerin yüzde 4,4'ü en az bir kez boşanmış iken, ilk evliliklerde boşanmaya daha az rastlandı. İkinci ve daha sonraki evliliklerde ise boşanma daha yaygın. İlk evliliklerin yüzde 5'i boşanmayla sonuçlanırken, ikinci evliliklerin yüzde 12'si, üçüncü ve sonraki evliliklerin ise yüzde 29'u boşanmayla sonuçlanıyor.
En az bir kez boşanmış kişilerin evlilik sayıları da dikkat çekiyor. İkinci evlilikler tüm nüfus içerisinde yüzde 4'ün altında seyrederken, en az bir kez boşanmış kişilerin yarıdan fazlası birden fazla kez evlendi. Bu da evlilik normunun boşanmış kişiler arasında güçlü olduğunu gösteriyor.
İLK YILLARDA BOŞANMA DAHA ÇOK OLUYOR
Veriler evlilik süresi ile boşanma arasında ters orantı olduğunu ortaya koyuyor. 2011 araştırması sonuçlarına göre, medeni durumu boşanmış olan her beş kişiden birinin evliliğinin 2 yıl ya da daha kısa sürdüğü, her beş kişiden ikisinin evliliğinin 5 yıl ya da daha az sürdüğü görüldü. Boşanmış kişilerin yüzde 50'sinin evliliğinin 8 yıl ya da daha az sürdüğü belirlendi.
Çocuk sahibi olmanın evlilik süresini artırdığı da görüldü. 2011 yılı verilerine göre evli kişilerin yüzde 8'inin, boşanmış kişilerin ise yüzde 22'sinin çocuğunun olmadığı ortaya çıktı. Bu da boşanma kararının çocuksuz ya da az çocuklu bireyler ve çiftler tarafından daha sık alınması şeklinde yorumlandı.
EN ÇOK İZMİR, ANKARA VE İSTANBUL BOŞANIYOR
Araştırmada boşanmayla sonuçlanan evliliklerin nasıl yapıldığı da incelendi. Sadece resmi nikahla kurulan evliliklerin yüzde 13'ü, sadece dini nikahla kurulan evliliklerin yüzde 15'i, her iki nikahın da bulunduğu evliliklerin ise yüzde 4,7'si boşanmayla sonuçlandı.
Evliliklerine kendi karar verip, ailesinin de rızasını alan kişilerin yüzde 5'i boşanırken, görücü usulü ve kendi kararıyla evlenenlerde bu oran yüzde 12,2'ye çıktı. Görücü usulüyle ve kendi kararı dışında evlenenlerde ise bu oran yüzde 4 olarak belirlendi.
Boşanmanın en yaygın olduğu iller sırasıyla İzmir, Ankara ve İstanbul olarak tespit edildi. Buna karşın boşanmış bireylere en az rastlanan bölgelerin başında Doğu Karadeniz, Güneydoğu Anadolu bölgeleri geldi. Araştırma ayrıca özellikle öğrenim düzeyi artan kadınların boşanma oranının da arttığını ortaya koydu.
KADIN 'İÇKİ VE KUMAR' NEDENİYLE BOŞANIYOR
Boşanmaların en büyün nedeninin ''sorumsuzluk ve ilgisiz davranma'' olduğu belirlendi.
Kadınlar ve erkeklere göre boşanma nedenleri değişim gösterebiliyor. Kadınlar ''içki ve kumar, dayak ve kötü muamele'' nedeniyle evliliklerini sonlandırırken, erkekler ise ''terk etme ve terk edilme, aldatma'' nedeniyle boşanıyor. ''Aileye karşı saygısız davranma'' ise erkekler arasında daha yaygın bir boşanma nedeni olarak ortaya çıkıyor. Kişilerin ''tek başına boşanma sebebidir'' dediği durumların başında ise ''aldatma'' geldi.
Boşanma nedenlerinden biri olarak belirtilen ''aldatma'', 2006 yılında boşanmalarda ikinci en çok görülen sebep iken, 2011 yılında gerilerde kaldı.
BOŞANMA ARTACAKTIR
Türkiye'deki boşanma seyriyle ilgili hazırlanan raporun sonucunda boşanmaların, evliliklerin ilk yıllarında yoğunlaştığı, evlilik süresinin uzunluğu gibi çocuk sayısının artışının da boşanma oranını azalttığı belirtildi.
Türkiye'de boşanma oranlarının düşük olduğu, ancak son yıllarda yaşanan artışın devam etmesinin beklendiği ifade edildi.
Raporda, ''Günümüzde Türkiye'de boşanmış ve yalnız yaşayan bireylerin, boşanmış ve çocukları ile tek ebeveynli olarak yaşayan bireylerin yer aldığı aile yapıları vardır ve bu ailelerin oranı önümüzdeki yıllarda artacaktır'' değerlendirmesinde bulunuldu.
Öte yandan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ''Boşanma Nedenleri Araştırması ve İleri İstatistik Analizi Araştırması'' da başlattı.

Kaynak : Anadolu Ajansı


basmalah_sparkling

Arama Motoru / Search