Perşembe, Eylül 25, 2008

OTUZ SENEDE NELER ÖĞRENDİN?

OTUZ SENEDE NELER ÖĞRENDİN?

Büyük Mutasavvıf Şakîk-ı Belhî (kuddise sirruhu) Hazretleri talebesi Hatim-i Esam'a sordu:

Otuz senedir benden ilim tahsil ediyorsun? Neler öğrendin?

Sekiz şey öğrendim efendim.

• Neymiş bu sekiz şey?

• Birincisi, halka baktım, herkes kendine bir arkadaş, bir dost seçmiş. Herkesin dostu, kabre kadar arkadaş oluyor. Definden sonra çekip geliyor. Düşündüm, ben öyle bir dost bulmalıyım ki, devamlı arkadaşım olsun, kabirde de beni yalnız bırakmasın. Böyle bir arkadaş ise ancak sâlih amel olurdu. Ben de onu seçtim.

•Güzel seçmişsin. Diğerleri ne?

•İkincisi, halka baktım, çoğu nefsine esir olmuş. Hâlbuki Kur'ân-ı Kerîm’ de, nefsine hâkim olan kimsenin yerinin Cennet olduğu bildirilmektedir. Kur'ân-ı Kerîm’ in hak olduğunu bildiğim için nefsime esir olmadım, onunla mücâdele edip Hakkın emrine boyun eğmek mecburiyetinde bıraktım.

•Allah seni mübarek etsin!..

Üçüncüsü, halka baktım, dünyanın fâidesiz meşgalesi içine boğulmuş didinip duruyorlar. Bir şey kazandık zannederek onunla seviniyorlar. Hâlbuki Kur'ân-ı Kerîm’ de, insanların kazandıkları ne kadar çok olursa olsun tükeneceği, fakat Allah'ın indindekilerin ise bakî olduğu bildirilmektedir. Senelerdir kazandıklarımın tükenmemesi için, âhiret azığı olarak hep bâkî kalmak üzere Allah'ın indine emânet ettim. Ya'nî dine hizmet eden müesseselere ve diğer hayır hasenata verdim.

• Çok güzel etmişsin.

•Dördüncüsü, halka baktım, kimisi şerefi akrabasının çokluğunda görüyor, kimisi kibirlenmekle şeref sahibi olacağını zannediyor, kimisi sülâlesi ile iftihar ediyor. Hâlbuki Kurân-ı Kerîm’ de en şereflilerin takva sahihleri olduğu bildirilmektedir. Ya'nî bütün haramlardan kaçarak Allah emrine uymaktır. Ben de takva sahibi olmayı seçtim.

•Çok güzel...

• Beşincisi, halka baktım, bazısı mal ve makam sevgisi yüzünden birbirine haset ve buğz ediyorlar. Hâlbuki taksimatın ezelde sabit olduğunu ve bunu kimsenin değiştirmeğe gücünün yetmeyeceğini bildiğim için hiç kimseye haset etmedim. Hak Teâlâ’ nın taksimatına razı oldum. Kimseye buğz etmeden helâlinden kazanmağa çalıştım.

• Ne iyi yapmışsın ve ne iyi söylüyorsun.

• Altıncısı, halka baktım, bazıları nefsânî garaz ve şeytanî vesveseler yüzünden birbirine düşmanlık ediyor. Hâlbuki Allahu Teâlâ, "Şeytan sizin düşmanınızdır." buyuruyor. Şeytanı kendime düşman bildim. Onun hilesine düşmemeğe çalıştım. Allah’ın emrine uyarak doğru yolda yürümeğe gayret ettim.

• Güzel etmişsin ey Hatim.

• Yedincisi, halka baktım.

Bazısı dünyalık ihtiyâçlarını kazanmak için nefsine esir düşerek haram ve şüpheli şeylerden kaçamıyorlar. Halbuki Kur'ân-ı Kerîm’ de her canlının rızkının Allahu Teâlâ’ ya ait olduğu bildirilmektedir. Ben de yeryüzündeki canlılardan birisiyim. Allahın benim de rızkımı tekeffül ettiğini bildim. Bu bakımdan harama el uzatmadım. Rızkımın helâl yoldan gelmesine çalıştım.

• Güzel etmişsin.

• Sekizincisi, halka baktım. Kimi malına mülküne, kimi mesleğine, kimi sanatına, kimi bileğine güveniyor. Kimi diplomasına, kimi oğluna kızına, kimi kendine bırakılan mirasa güveniyor. Hâlbuki herkesin güvendiği bir şey vardır. Hâlbuki Kur'ân-ı Kerîm’ de, tam bir tevekkül ile Allah'a güvenip dayanan kimseye Rabbimizin kâfi geleceği bildirilmektedir. Sebeplere sarılarak tam bir tevekkül ile Allah' a itimat edip O'na güvendim.

•En güzelini yapmışsın ey Hatim. Allah seni muvaffak etsin. Hakîkaten dört kitapta mevcut olan ilim ve ma'rifetin bu sekiz temel üzerinde bulunduğunu gördüm. Bu sekiz usûl ile âmel eden kimse dünya ve âhiret seâdetini kazanmış olur.

Salı, Eylül 16, 2008

VEDA HACCI ve VEDA HUTBESİ

VEDA HACCI ve VEDA HUTBESİ

VEDA HACCI


(9 Zilhicce 10 Hicri - 8 Mart 632 Miladi - Cuma)

Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hicri 10. yılda Hakk'ın rahmetine kavuşmadan önceki son haccında, sayıları yüz yirmi dört bini bulan hacılara hitaben verdiği hutbeye Veda Hutbesi denir.

Veda hutbesi her ne kadar tek bir hutbeymiş gibi kabul edilmekteyse de, aslında bu hutbe, önce Arafat ve Mina'da ve bir gün sonra yine Mina'da olmak üzere, arefe gününde, bayramın birinci ve ikinci günlerinde parça parça verilmiştir.

(Tecrid-i Sarih Tercemesi 10. 396)


Hutbenin bir araya toplanmasında farklı kişi ve grupların rivayetlerinden faydalanılmış, ayrı yer ve zamanda verilen bu üç hutbe, daha sonraki yıllarda tek bir hutbe olarak bir araya getirilmiştir.



VEDA HUTBESİ



Ey İnsanlar! Sözümü iyi dinleyiniz. Bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşup bulaşamayacağımı bilmiyorum.

Ey İnsanlar! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay, bu şehriniz Mekke nasıl muberek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öylece mukaddestir; her türlü tecavüzden korunmuştur.(1)

Ashabım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız. Bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizi öldürmeyin.(2)

Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsinler. Olabilir ki, bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafaza eder. (3)

Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu sahibine versin .

Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır.

Lakin aldığınız borcun aslını vermeniz gerekir.

Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahiliyeden kalma bu çirkin adetin her türlüsü ayağımın altındadır.

İlk kaldırdığım faiz de Abdülmuttalib'in oğlu amcam Abbas'ın faizidir. (4)

Ashabım! Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası, Abdülmüttalib'in torunu (amcalarımdan Haris'in oğlu) Rabia’nın kan davasıdır(5)

Ey İnsanlar! Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurma gücünü ebedi surette kaybetmiştir. Fakat siz, bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız. (6)

Ey İnsanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'ın emaneti olarak aldınız. Onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz.

Sizin kadınlar üzerinde, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.

Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız, onların aile yuvasını hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer onlar sizden izinsiz razı olmadığınız kimseleri aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dövüp sakındırabilirsiniz.

Kadınların sizin üzerinizdeki hakları ise, örfe göre her türlü (meşru ihtiyaçlarını), yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir. (7)

Ey Mü'minler! Size iki emanet bırakıyorum. Ki onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Bu emanetler, Allah kitabı Kur'an ve O'nun Resulünün sünnetidir. (8)

Ey Mü'minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz.

Müslüman müslümanın kardeşidir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz etmeniz helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğuyla kendisine verilmiş olsun.

Ashabım! Kendinize de zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır. (9)

Ey İnsanlar! Cenab-ı Hak Kur'an da her hak sahibine hakkını vermiştir.

Mirasçı için ayrıca vasiyyet etmeye gerek yoktur. (10)

Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa, ona aittir. Zina eden için ise mahrumiyet vardır. Babasından başkasına soy (neseb) iddiasına kalkışan soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba yeltenen nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın. Allah böylesi insanların ne tevbelerini ne de adalet ve şahitliklerini kabul eder.(11)

Ey İnsanlar! Rabbınız birdir, babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız.

Adem ise topraktandır. Arabın, Arap olmayana takva dışında bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük, ancak takva iledir. Allah yanında en makbul olanınız, en muttaki olanınızdır. (12)

Herkes kendi işlediği suçtan sorumludur. Baba oğlunun, oğul da babasının suçundan mesul değildir.


Dikkat ediniz !

Şu dört şeyi kesinlikle yapmayınız :

Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmayınız.

Allah’ın haram ve dokunulmaz kıldığı cana haksız yere kıymayınız.

Zina etmeyiniz.

Hırsızlık yapmayınız.

Ey İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne dersiniz?


Ashabı kiram: Şahadet ederiz ki, Allah'ın dinini teblig ettin, görevini hakkıyla yaptın, bize nasihat ve vasiyette bulundun, dediler.

Rasulüllah (s.a.v.) mübarek şehadet parmağını göğe doğru kaldırdı, cemaat üzerine çevirip indirdikten sonra üç defa:


Şahid ol Ya Rab! Şahid ol Ya Rab! Şahid ol Ya Rab! buyurdu".(13)



KAYNAKLAR...

(1) el-Buhari, 1/24; Tecrid Tercemesi, 1/63 (Hadis No: 61); Riyazü's-Salihin Tercemesi, 1/253 (Hadis No: 203); Beyhaki, es-Sünen'ü'l Kübra, 5/274; İbn Hişam, 4/250
(2) el-Buhari, 1/38; Tecrid Tercemesi, 1/99 (Hadis No: 101); Riyazüs'Salihin Tercemesi, 2/111 (Hadis No: 701); İbn Hişam, 4/250
(3) el-Buhari, 5/126-127; Müslim, 2/889 (Hadis No: 1218); Beyhaki, Sünen, 5/140, Haydarabad, 1352; Tecrid Tercemesi, 10/437 (Hadis No: 1654) Riyazü's-Salihin Tercemesi, 1/260-262 (Hadis No: 211)
(4) Müslim, 2/889 (Hadis No: 1218); Ebu Davud, 1/442 (Hadis No: 1905); Beyhaki, 5/275; İbn Hişam, 4/251
(5) Ebu Davud, 2/219, (Hadis No: 3334); İbn Hişam, 4/251; Rabia, oğluna süt anne bulmak için Sa'd Oğulları kabilesine gittiğinde Hüzeyl onu öldürmüştü. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz koyduğu yasakları önce kendi yakınlarında uygulamıştır.
(6) İbn Hişam, 4/251 (7) Tirmizi, 3/467, (Hadis No: 1163); Ebu Davud, 1/442 (Hadis No: 1905); İbn Mace, 1/594 (Hadis No: 1851); Riyazü's-Salihin Tercemesi, 1/318-319 (Hadis No: 274); İbn Hişam, 4/251
(7) Malik, el-Muvatta, 2/899 (Kader, 3); Müslim, 2/889-890 (Hadis No: 1218); Ebu Davud, 1/442 (Hadis No: 1905); et-Tirmizi, 5/662-663 Hadis No: 3786, 3788); İbn Mace, 2/1025 (Hadis No: 3074)
(8) el-Buhari, 4/126-127; Tecrid Tercemesi, 10/437-330 (Hadis No: 1654); İbn Hişam, 4/251
(9) el-Buhari, 1/35
(10) Ebu Davud, 2/103 (Hadis No: 2870)
(11) İbn Hişam, 4/253
(12) Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/411 Kahire, 1313; Mecmau'z-Zevaid, 3/266 ve 8/84, Beyrut, 1967
(13) Müslim, 2/890 (Hadis No: 1218); Ebu Davud, 1/442 (Hadis No: 1905); İbn Hişam, 4/250-253; Tecrid Tercemesi, 10/431-434

خطبة الوداع

خطبة الوداع

هل يمكن أن تخلو خطبة رسول يودع أمته ولا نبي بعده.

من خطوط عريضة تسير عليها الأمة من بعده..؟

إن الإجابة على هذا السؤال تدعونا إلى التأمل في نصوص خطبة الوداع الواردة في كتب السنن كما تدعونا إلى التأمل في الآيات القرآنية التي ارتبطت بتلك الفترة..

وعلى رأس النصوص القرآنية التي ارتبطت بحجة الوداع قوله تعالى:

يا أيها الرسول بلغ ما أنزل إليك من ربك

وإن لم تفعل فما بلغت رسالته والله يعصمك من الناس (1).

____________

(1) سورة المائدة

فقد أشار كثير من المفسرين والفقهاء إلى أن مناسبة هذه الآية كانت حجة الوداع وأن الأمر الصادر للرسول كي يبلغه للأمة كان يتعلق بمستقبل الدعوة من بعده..

يروي البخاري عن عائشة قالت:

من حدثك أن محمدا كتم شيئا مما أنزل عليه فقد كذب والله يقول

(يا أيها الرسول بلغ ما أنزل إليك من ربك) (2).

والسؤال الذي يطرح نفسه هنا هو:

لماذا تقول عائشة هذا الكلام..؟

لا شك أن هناك مناسبة ما اضطرتها إلى قولها هذا..

ويبدو أن هناك من أكثر القول حول هذه الآية

وأن هناك شيئا ما له أهميته نزلت به الآية..

ولا يعقل بل لا يجوز أن يوجه الاتهام إلى الرسول (صلى الله عليه وسلم) بكتمان ما أنزل الله.

فإن هذا الكتمان بكافة أحواله هو في صالح المنافقين والقبليين وأصحاب المصالح والأهواء. فما الذي يضطرهم إلى تكذيب الرسول واتهامه بالكتمان وهم يعلمون أن القرآن يتنزل على الرسول فاضحا لهم وكاشفا لنواياهم..

إذن الرسول لم يكتم شيئا وأبلغ الأمة ما أنزل إليه. لكن الكتمان جاء من أطراف أخرى. وهو ليس كتمانا لنصوص قرآنية بلا شك وإنما هو كتما لقول الرسول حول هذه النصوص ويبدو أن هناك اتجاه كان يؤمن بأن هذه الآية كانت تتعلق بوصية الرسول فيمن يخلفه من بعده. ولعل هذا يبرر قول عائشة الذي يشير إلى أن الآية لو كانت تشير إلى هذه القضية لبين الرسول ذلك وما كتمه..

وهو ما يبرر رواية عائشة الأخرى في البخاري التي تقول منكرة وصية الرسول لعلي:

متى أوصى إليه..؟ فلقد أنخنث في حجري

وما شعرت أنه مات. فمتى أوصى إليه..؟ (3).

وإذا ما استعرضنا النصف الآخر للآية الذي يقول:

وإن لم تفعل ما بلغت رسالته والله يعصمك من الناس)

تبين لنا أن هناك أمر جلل بلغ للأمة أوجب

____________

(2) البخاري. كتاب العلم.

(3) البخاري كتاب الوصايا ومسلم كتاب الوصية..

طمئنة الرسول بأن ردود الأفعال من قبل المنافقين والقبليين وأصحاب الأهواء لن تضره شيئا وهو ما يمكن فهمه من قوله تعالى: (والله يعصمك من الناس)..

والرسول تتنزل عليه الآيات بكثير من الأحكام يبلغها للناس منذ سنوات فلماذا ارتبط تبليغ هذا الأمر الأخير بالعصمة من الناس..؟

وقوله تعالى:

(اليوم أكملت لكم دينكم. وأتممت عليكم نعمتي. ورضيت لكم الإسلام دينا) (4).

من الآيات التي نزلت في حجة الوداع كما روى الجمهور عن أبي سعيد الخدري أن النبي (صلى الله عليه وسلم) دعا الناس إلى علي في يوم غدير خم.

وأمر بما تحت الشجرة من الشوك فقام فدعا عليا. فأخذ بضبعيه فرفعها حتى نظر الناس إلى بياض إبطي رسول الله وعلي. ثم لم يتفرقوا حتى نزلت هذه الآية.. ثم قال (صلى الله عليه وسلم):

من كنت مولاه فعلي مولاه. اللهم وال من والاه وعاد من عاداه وانصر من نصره واخذل من خذله.. (5).

يروي البخاري أن رسول الله خطب في الناس فقال: ألا تدرون أي يوم هذا؟

قالوا الله ورسوله أعلم.

قال: حتى ظننا أنه سيسميه بغير اسمه.

فقال: أليس بيوم النحر؟ قلنا بلى يا رسول الله.

قال: أي بلد هذا..؟ أليست بالبلدة الحرام؟ قلنا بلى يا رسول الله

قال: فإن دماءكم وأموالكم وأعراضكم وأبشاركم عليكم حرام كحرمة يومكم هذا في شهركم هذا. في بلدكم هذا. ألا هل بلغت. قلنا نعم.

قال اللهم فاشهد. فليبلغ الشاهد الغائب فإنه رب مبلغ يبلغه من هو أوعى له فكان كذلك. قال: لا ترجعوا بعدي كفارا يضرب بعضكم رقاب بعض.. (6).

وفي رواية: لا ترتدوا بعدي كفارا يضرب بعضكم رقاب بعض.. (7).

____________

(4) سورة المائدة..

(5) أنظر كتب التفسير وأسباب النزول.

والحديث رواه أحمد في مسنده ح‍ 1 / 118 وإسناده صحيح.

(6) البخاري. كتاب الفتن.

(7) المرجع السابق..

وعن جرير قال؟ قال لي رسول الله في حجة الوداع:

استنصت الناس. ثم قال:

لا ترجعوا بعدي كفارا يضرب بعضكم رقاب بعض.. (8).

وروى مسلم:

أيها الناس: اسمعوا قولي. فإني لا أدري لعلي لا ألقاكم

بعد عامي هذا بهذا الموقف أبدا.

أيها الناس. أن دماءكم وأموالكم حرام عليكم

كحرمة يومكم هذا في شهركم هذا في بلدكم هذا.

ألا وإن كل شئ من أمر الجاهلية تحت قدمي موضوع

ودماء الجاهلية موضوعة وأن أول دم أضع من دمائنا

دم ابن ربيعة بن الحارث وربا الجاهلية موضوع.

وأول ربا أضع ربا العباس بن عبد المطلب فإنه موضوع كله..

أيها الناس. إن الشيطان قد يئس من أن يعبد بأرضكم هذه أبدا، ولكنه إن يطع فيما سوى ذاك فقد رضى به ما تحقرون من أعمالكم. فاحذوره على دينكم.

أيها الناس: إن النسئ زيادة في الكفر يضل به الذين كفروا يحلونه عاما ويحرمونه عاما ليواطئوا عدة ما حرم الله فيحلوا ما حرم الله ويحرموا ما أحل الله. وإن الزمان قد استدار كهيئته يوم خلق الله السماوات والأرض. السنة اثنا عشر شهرا. منها أربعة حرم.

ثلاثة متواليات. ذو القعدة وذو الحجة والمحرم ورجب مضر الذي بين جمادى وشعبان.

اتقوا الله في النساء. فإنكم إنما أخذتموهن بأمان الله واستحللتم فروجهم بكلمة الله.

إن لكم عليهن حقا. ولهن عليكم حقا. لكم عليهن أن لا يوطئن فرشكم أحدا تكرهونه.

فإن فعلن ذلك فاضربوهن ضربا غير مبرح. ولهن عليكم رزقهن وكسوتهن بالمعروف. فاعقلوا أيها الناس قولي فإني قد بلغت. وقد تركت فيكم ما لن تضلوا بعده أبدا إن اعتصمتم به: كتاب الله وسنة رسوله..

يا أيها الناس: اسمعوا وأطيعوا

وإن أمر عليكم عبد حبشي مجدع ما أقام فيكم كتاب الله.

____________

(8) المرجع السابق..

أيها الناس: اسمعوا قولي واعقلوه.

تعلمن أن كل مسلم أخ للمسلم. وأن المسلمين إخوة فلا يحل لامرئ من أخيه إلا ما أعطاه عن طيب نفس منه. فلا تظلموا أنفسكم.

اللهم هل بلغت وأنتم تسألون عني فما أنتم قائلون..؟ (9).

وروى ابن سعد: أرقاءكم. أرقاءكم. أطعموهم مما تأكلون واكسوهم مما تلبسون. وإن جاءوا بذنب لا تريدون أن تغفروه فبيعوا عباد الله ولا تعذبوهم.. (1).

وروى ابن إسحاق في سيرته نفس هذه الرواية كما رواها ابن سعد في طبقاته.

تروي كتب السنن أن الرسول (صلى الله عليه وسلم) قال:

إني أوشك أن أدعى فأجيب وإني تارك فيكم الثقلين:

كتاب الله وعترتي أهل بيتي. وإن اللطيف الخبير أخبرني أنهما لن يفترقا حتى يردا علي الحوض. فانظروا كيف تخلفوني فيهما.. (11).

وفي رواية:

إني تارك فيكم ما إن تمسكتم به لن تضلوا بعدي كتاب الله وعترتي أهل بيتي ولن يفترقا حتى يردا علي الحوض فانظروا كيف تخلفوني فيهما.. (12).

وفي رواية مسلم:

أيها الناس. إنما أنا بشر يوشك أن يأتيني رسول ربي فأجيب وإني تارك فيكم ثقلين:

أولهما كتاب الله عز وجل فيه الهدى والنور فخذوا بكتاب الله تعالى واستمسكوا به فحث على كتاب الله ورغب فيه.

وشال: أهل بيتي.

أذكركم الله في أهل بيتي. أذكركم الله في أهل بيتي. أذكركم الله في أهل بيتي (13)..

وفي رواية أن الإمام علي نشد الناس في الرحبة قائلا:

من سمع رسول الله (صلى الله عليه وسلم)

____________

(9) مسلم س 4 / 37..

(10) الطبقات ح‍ 1 /

(11) مسلم باب فضائل الإمام علي. ورواه الطبراني في الأوسط وجمع الجوامع للسيوطي والترمذي باب مناقب آل البيت والهيثمي في مجمع الزوائد ح‍ / 9 163..

(12) الحاكم في المستدرك ح‍ 3 / 146. وانظر مسلم..

(13) مسلم باب فضائل الإمام علي.

وانظر الترمذي والنسائي والدارمي ومسند أحمد.

يقول في غدير خم - موضع ماء خطب فيه الرسول أثناء حجة الوداع - إلا قام.

فقام من قبل سعيد ستة. ومن قبل زيد ستة.

فشهدوا أنهم سمعوا رسول الله يقول لعلي يوم غدير خم:

أليس الله أولى من المؤمنين. قالوا: بلى.

قال اللهم من كنت مولاه فعلي مولاه.

اللهم وال من والاه وعاد من عاداه.. (14).

وعن البراء بن عازب قال:

أقبلنا مع رسول الله (صلى الله عليه وسلم) في السنة التي حج فنزل في بعض الطريق. فأمر الصلاة جامعة. فأخذ بيد علي فقال:

ألست أولى بالمؤمنين من أنفسهم. قالوا: بلى.

قال: ألست أولى بكل مؤمن من نفسه؟ قالوا:

بلى: قال: فهذا - أي علي - ولي من أنا مولاه.

اللهم وال من والاه وعاد من عادا.. (15).

ويقول ابن تيمية عن أهل السنة:

ويحبون أهل بيت رسول الله (صلى الله عليه وسلم) ويتولونهم ويحفظون فيهم وصية رسول الله حيث قال يوم غدير خم:

أذكركم الله في أهل بيتي..

basmalah_sparkling

Arama Motoru / Search